Bu hafta sonu yine bir karadeniz ilinden yazıyorum sizlere. Başlıktan bilindiği üzere karadenizin simgesi Trabzondan selamlar. Trabzonu ve trabzonluları tek cümleyle anlat deseler muhtemelen cevabım şu olurdu; bu şehir kendine aşık. Bu şehir gün batarken güneşin yaptığı bordoya ve karadenizin o eşsiz mavisine aşık. Futbol şehri barcelona trabzonun yanında halt etmiş. Gözünüz alabildiği yer bordo mavi; evler, işyerleri, binalar… Bu şehirde başka takım tutmak yasaklanmış gibi başka renk pek göremezsiniz. Kafama takılan ise bunca desteğe bunca taraftara rağmen Trabzonsporun bir yerlere gelemeyişi düşündürücü. Bu desteği siirt köy hizmetleri spor alsa birkaç sene içerisinde bırak Türkiye kupasını Şampiyonlar ligi kupasını kaldırırlar. Avni Aker’i duymayan kalmamıştır herhalde. Trabzonun stadının adı. Ama nedir, kimdir bu Avni AKER diye şöyle bir araştırma yaptığımızda adının Hüseyin Avni AKER olduğunu görüyoruz. 1899 yılında ekmeğiyle ünlü Trabzonun Vakfıkebir ilçesinde doğan ve tüm hayatını Trabzona ve spora adamış olan bir Beden eğitimi öğretmenini görüyoruz. Hem öğretmenlik hemde Trabzon İl Gençlik Spor Müdürlüğü yapan bu değerli insanın ismini bu stada vermişler. Şehrin bir diğer önemli spor adamı ise Şenol GÜNEŞ’in ismine ise 2000 li yıllardan aşinayız çünkü Türk futbol tarihimize geçen teknik direktör bizi dünya 3. lüğüne kadar çıkardı. Bu değerli insanın ismini de geçtiğimiz günlerde dünyada sayılı olan denizin üstüne dolgu ile yapılan stada verildi. Trabzon ile Akçaabat arasında Akyazı denilen yerde denizin üstüne dolgu ile yapılan stad eskiyen avni aker stadının yerini aldı. Stadın sandalye sayısı da Trabzonun fetih tarihi olan 1461 tarihine gönderme olarak 41461 olarak belirlenmiş. Türkiyenin Modern ve yenilikçi stadlarından biri olan Şenol Güneş Stadının gerek mobil altyapısı gerek internet altyapısı gerek elektronik altyapısı ile çağın gereklerine uymuş. Ne diyelim hayırlı olsun Trabzonumuza.
