Ohaa ne ara geldik 2021’e. Az önce Afyon otogarındaydık Balıkesire gelince haber verin demiştim ama uyandıran olmamış yıl 2021 ve ben Bayburt’tayım. Bu şarkı sözünün bu anda gelmesi tesadüf değildir;
“Yaşlandım, artık bıraktığın gibi değilim
Üstelik bir kızım var, evliyim.”
Ne ara büyüdük evlendik çocuğumuz oldu, yaşlı diye tabir ettiğimiz amcaların yaşına geldik… İş güç hengamesinde kendimizi unuttuk. Hedefler koyduk yapamadık, hayaller kurduk başaramadık…
Koronavirüs de olmasa öleceğimiz aklımıza bile gelmiyordu geçen seneye kadar. Daha sıkı sarılmaya başladık herşeye, luppo’ya bile…
Her sene kitap okuyup kendime çeki düzen vereceğim iyi faydalı ve bana artı katacak bir şeylerle uğraşacağım, hayatımı düzene sokacağım diye gaza geliyorum saat gecenin 2 si ben hala burda yazıyorum, ne düzeni 🙂
İşim nedeniyle plan yapmayı yıllar öncesinde bıraktım. İşim=Hayatım , Hayatım=İşim olmuş ne planı. Arada vakit bulursam buraya geliyorum birkaç sosyal medya birkaç video sonra hooop yatak, sonra yine sabah oluyor, kalk işe git. Kısır döngüyü kurmuşum ben, bırakın dönsün dursun.
Bu sene de hedefler koyuyorum kendime ama bu sefer başaracağımdan eminim; olmayacak hedefler belirleyerek o hedeflere ulaşamamak… nasıl hedef ama 😉
Bugün karamsar günümdeyim. Bırakın Gazapizm ile yıllar önceki gibi Hiza‘ya geleyim;
İşin hayatının tamamını kapsayıp boyunduruğu altına alması çok acı. Ne kadar aksini hedeflesek bile o hedefler için işlere ihtiyaç duyuyoruz. Sevdiği işi yaparak hayatına yeni bir düzen verebilecek kadar cesur olacak durumda da değiliz yani en azından ben hiç değilim.
Umarım her şey sen ve ailen için güzel gider. Uyandırılmadığın otobüsler seni umduğundan daha güzel bir menzile taşır umarım 🙂
Teşekkür ederim Adamkarga, İnşallah yollarımız ışıklı güzel günlere çıkar, sevdiğimiz bir işi yapana dek sevemediğimiz işlerin boyunduruğu altında zevk almayı öğrendik 🙂 Bu arada çok güzel bir blogun var; edebi ve sade… takipteyim.
En iyi ihtimalle 20 sene çalışmadan yaşamak için hem fiziksel hem de ruhsal anlamda en verimli olduğumuz 35-40 seneyi sevmediğimiz işlerde çalışarak geçiriyoruz. Keşke herkes sevdiği işi yaparak para kazanabilse. Eskiden bize oku, düzgün bir işin olsun derlerdi de detay vermezlerdi. Ben çocuğuma şu detayı vereceğim: sevdiğin işi yap ve çalışmak için yaşama, yaşamak için çalış. Haftasonu çalışmak zorunda olduğun bir işin, hele bayramlarda çalışmak zorunda olduğun bir işin olmasın. Hayata bir defa geliyoruz.
Dediğin gibi hayata bir defa geldiğimiz ve bu hayatın ne kadar süreceğini bilmediğimiz için yaşanılan her anın tadını çıkarmak ve özellikle de günümüzün (hatta hayatımızın) çok büyük bir kısmını geçirdiğimiz işimizi ve işyerimizi severek vakit geçirilen bir iş ve işyeri yapmalıyız. Yoksa mezarda yatandan tek eksiğimiz mezar taşı olur. Aynı meslekte çalıştığımız için bizim meslekte çalışan kişiler çocuklarını daha iyi daha güzel mesleklere yönlendiriyor ve genel itibariyle de görüyorum ki bizim meslekteki büyüklerimizin çocukları hep iyi yerlerde. İnşallah severek yaptığımız ve daha az işe gidip daha fazla kazanan meslekler icra edebiliriz. İnşallah, Amin 🙂