Kültürümüzün bir ögesi hatta tüm dünya kültürlerinin ortak ögesi olan kahve muhabbetlerin vazgeçilmezi. Nedendir bilmem ama bir yerde muhabbet koyuysa hemen kahveler gelir. Kahve Bahanedir esas muhabbete gel demek. Bende aldım şimdi kahvemi başladım yazmaya öyle çalakalem hiç kasmadan olduğu gibi.
Türk kahvesini sevmem bana göre değil ama fal bakmayı ve baktırmayı severim. Neyi sallarsan salla herkes istediği gibi anlıyor 🙂 aaa burda 3 sayısı var diyorum, 3 vakte kadar mı diyor, evet 3 vakte kadar: 3 saat mi olur, 3 gün mü olur, 3 hafta mı olur, 3 ay mı olur, 3 yıl mı olur orasını bilemem diyorum. Herkes bir anlık da olsa umutlanıyor tabi istediği şeye. Umut fakirin ekmeği dememişler boşuna 🙂
Ben menengiç severim sütlüsünden, Dünya kahvelerinin hepsini (hepsini demeyelim de Türkiye’de kafedeki menülerdeki kahveler desek daha iyi olur. etiyopya, kolombiya, brezilya, yemen, endonezya…) denedim en beğendiğim endonezya kahvesi oldu ama yine de dediğim gibi bana göre değil. Hele o ağzını yayvan yayvan açıp “ben filtre kaaave istiyorum” diyen bayanların içtiği filtre kahveye gıcık olduğum doğrudur.
Birde o kız isteme mevzundaki tuzlu kahve yok mu tamamen kahveden soğutur insanı. Tuzlu kahve yapacağım diye ilerde müstakbel eşi olacak damat beyin üzerinde kimyasal deneyler yapanları da gördük.
Velhasıl kelam kahve hayatımızın içinde, masamızın tam ortasında, benim de şu an elimde. Kahveyi bahane ettim bundan sonra sizinle muhabbet etmek için bu yazı dizisini hazırlıyorum. muhabbetle kalın. ha bi de son olarak buraya arka planda dinlediğim alternatif rock şarkılarından birini koyup gidiyorum.